Trakya'da Hayat Var!

Özcanlar Köfte olarak, Trakya’nın doğasını, kültürel varlıklarını tanıtmak için kolları sıvadık ve “Trakya’da Hayat Var” adı ile bir hareket başlattık. Ülkemizin en büyük şehrine bu kadar yakın ve de Avrupa’ya giden karayolunun üzerinde olan Tekirdağ’ın güzelliklerinin daha fazla farkına varılsıni daha çok insan bu güzel yöreyi tanısın istedik ve ilk basın gezimizi düzenledik.

Gezimiz Özcanlar Köfte’nin Beyazköy Şubesindeki kahvaltı ile başladı. Sahil’de kısa bir yürüyüş ve denize karşı içilen kahve molasının ardından Rákóczi Müzesini ziyaret ettik. Macar bağımsızlığının öncüsü, halk kahramanı Rákóczi’nin hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği Tekirdağ’daki evi, bir anı evine dönüştürülmüş durumda. Tekirdağ’a yolu düşenlerin mutlaka uğramasını öneriyoruz. Rákóczi Müğzesinin hemen arkasında eski Tekirdağ Evlerini belediyemiz restore ediyor. Tekirdağ’ın Soğul Çeşme sokağı diyebileceğimiz bu bölgeyi görmeden Tekirdağ’ı görmüş sayılmazsınız.

Macar Halk Kahramanının evini ziyaretten hemen sonra Bizim bağımsızlığımızın fikir babalarından Namık Kemal’in anı evini ziyarete geldi sıra. Evet, Namık Kemal evi de Tekirdağ’da görmeniz gereken bir başka yapı.

Namık kemal Evinden sonra rotamızı yavaş yavaş şehrin dışına çevirdik. Bölgenin kalkınmasında önemli rol oynayacağını düşündüğümüz dev gemilerin yanaşabildiği Barbaros’taki Asyaport Limanı’nı gezdik, Kumbağ’ın ardından doğa harikası tepelere tırmanarak Uçmakdere’ye vardık. Yamaç Paraşütü ve ekstrem sporlarla ilgilenenlerin rotasında olmazsa olmaz bir yer Uçmakdere.

Uçmakdere’nin ardından Hedefimiz Şarköy’dü. Yol üzerinde olağanüstü güzellikte köyler geçtik, kimi zaman orman kenarından, kimi zaman üzüm bağlarının yanından, kimi zaman deniz kenarından seyahat ettik. Şarköy’ün sadece üzümünün, denizinin değil, dondurmasının da eşsiz lezzette olduğunu burada verdiğimiz molada gördük.

Şimdilik bu kadar, Trakya’nın başka güzelliklerini sizlere anlatmaya devam edeceğiz.